Sakinilan bir bakisla baslayan Gözlerini Haramdan Sakin yolculugunun okyanusvâri rüzgâri Yüregini Haramdan Sakin'la esmeye devam ediyor... ...Artik buradaydi Betül, ulasilmaz dedigi adamin o çetin sinirlarinin hemen dibinde... Yakinindayken daha sert esen Ömer'in rüzgâri artik Betül'ü daha fazla sarsiyor fakat o huzurlu serinligi de daha özel hissettiriyordu. Aralarindaki onca mesafeden geriye kalan sinirlari asmanin neler getireceginden ikisi de habersizdi. Fakat bir gerçek vardi; artik o rüzgârda savrulan yalnizca Betül olmayacak, Ömer de kendi rüzgârinin tadina bakacakti. Tehlike yaklasmaya, silahlar patlamaya ve günes de umursamazca parildamaya devam ediyordu....."Gözlerini açip bana döndügünde montumu tutup beni kendine çekti ve basimi gögsüne yasladi. Kahkahalarim karnimi agritacak boyuta ulastiginda yüzümü kazagina dogru çevirdim. Kazagi gözyaslarimla islaniyordu. Zor çikan sesimle, "Sükür..." dedim. Öylesine degildi, tüm samimiyetimle söylemistim; su an için denilebilecek en güzel kelimenin bu oldugunu hissettigim için...Ömer önce güldü ve basim gögsüyle birlikte birkaç kez kalkip indi. Sonra da omzumu biraz daha kendine bastirip derin bir nefes aldi ve, "Sükür..." dedi; benim gibi..."(Tanitim Bülteninden)-Ürün Adı: Yüreğini Haramdan Sakın