“…mübadillerden biri anlatmıştı. Yerleşmek içinkapısını açıp içeri girdikleri evde sofrayı kurulubulmuşlar. Tabaklarda çorbalar bile öyleceduruyormuş. O sofranın başına oturup ağlamışlar hepbirlikte.”Bu romanda anlatılanlar, kaderi bir gecede değişen yüzbinlerce insanın hikâyesidir. Bu romanda anlatılanlar, adı isterYorgo olsun ister Yusuf, ister Eleni olsun ister Emine, kuşaklarboyu vatan diye bildikleri topraklarından yüzlerini hiçgörmedikleri birileri tarafından koparılan insanlarınhikâyesidir. Kimisi kurulu sofrasında bir lokma yiyemeden yolakoyuldu, kimisi “yeni” vatanına gidiş yolunda canını verdi,kimisi sağ salim vardığı yeni topraklarda “memleket” özlemiyleyaşadı. Aradan yüz yıl geçti, Yunanistan’dan Türkiye’yegelenler, Türkiye’den Yunanistan’a gidenler acılarını vehikâyelerini daima akıllarında tuttular… Bu roman akıllardanhiç silinmeyen mübadeleyi anlatıyor.Feyza Hepçilingirler, Zesto Psomi (Sıcak Ekmek) adlı romanındabütün yakıcılığıyla mübadeleyi yazıyor. Yer yer hüzünlü yer yerneşeli bir dille, Girit’ten Ayvalık’a gelen bir aile üzerinden, birimzayla hayatları değişen yüz binlerce insanın kaderinianlatıyor. Hepçilingirler’den tarihin yüz yıldır sızlayan yarasınadair bir ustalık eseri.Ürün Adı: Zesto Psomi