Dünya hayatında mutluluk bazılarıyla saklambaç oynar. Bir yerlere saklanır ve asla ortaya çıkmaz. Ömürleri boyunca mutluluğu arar kimileri. Kimileri yorgun düşer aramaktan onu. Anne babasını kaybeden bir çocuk şanssız başladığı hayatında kötümser gidişatı düzeltmeye çalışıyor; Saklambaç Oynayalım mı, diye sorarken öte yandan da sevdiğini asla bulamamaktan korkuyor. Sarı bir bisikletin büyüsüne kapılmıştı Yaşar. Küçücük kalbi hem Necla’sının hem de sahibi olacağı sarı bisikletin hülyası ile kafesteki kuş gibi çırpınıyordu. Ne yazık ki güzelliklerin yanı sıra kötü insanlar vardı yaşadığı masmavi gezegende. Elleri, yürekleri ve akılları yalnızca kötülüğe çalışan insanlar… Masum bir çocuk onlardan nasıl kaçabilir, nereye saklanabilirdi ki! Saklambaç Oynayalım mı, kocaman bir şehrin fakir mahallelerinden birinde yaşanan devasa kederleri, dimağlarda acı ve kekremsi tatlar bırakan yalnızlıkları anlatıyor. Aynı zamanda dostluklar, bağlılıklar, güçsüzlerin bir araya gelip güçlü oluşları var bu kitapta. Merhametsiz dişlilerin arasında yok olmamak için verilen ortak ve saygı duyulası mücadeleler var. İyi ile kötü, doğru ile yanlış, güzel ile çirkin hep yana.Ürün Adı: Saklambaç Oynayalım mı?